Kayseri’de boşanmak üzere olan yabancı uyruklu bir kadın ile uygunsuz yakaladığı iddiası ile Aile Mahkemesi hakiminin bıçaklayan ve bu suçtan tutuklu yargılanan sanık, tahliye oldu. Sanık, “Eşim ile tanımadığım adamı parkta çok samimi gördüm, öpüştüklerini ve sarıldıklarını gördüm” derken, sanığın tanık olarak dinlenen eşi ise “Olay günü yürüyüş yapıyordum ve okuduğum bir kitabı hakim beye okuması için verecektim, o da parka geldi, öpüşmedik” dedi.

HAKİM GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILMIŞTI

     Kayseri 5. Aile Mahkemesi hakimi V.Ö., boşanmak üzere olan yabancı uyruklu kadın Anna Ç. ile E.Ç.’nin davasına baktığı sırada iddiaya göre kadın ile yakınlık kurdu. Boşanma Davası’nda hakim V.Ö., koca E.Ç.’ye evden uzaklaştırma ve tedbir nafakası ödeme kararı verdi. Daha sonra hakim ile kadın arasında SMS ile görüşmeler sıklaştı. Karısı ile boşanacak olan harita teknisyeni E.Ç. olay günü 21 Eylül’de iddiaya göre Fuar yakınlarında bir parkta buluşan hakim V.Ö. ile Anna Ç.’yi uygunsuz vaziyette yakaladı. E.Ç. hakim V.Ö.’yü bıçakla yaraladı. Özel bir hastanede tedavi gören V.Ö. bir süre sonra taburcu oldu. Olayın ardından Hakim ve Savcılar Kurulu’na şikayet edilen hakim V.Ö. önce Diyarbakır’a sürgün gönderildi. HSK tarafından görevlendirilen bir müfettiş V.Ö. ile dosyayı hazırladı ve sunulan raporun ardından HSK 2. Dairesi’nin hakim V.Ö. hakkında “mesleğin şeref ve onurunu, memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte kusurlu ve uygunsuz hareket ve ilişkiler içerisinde olduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırma kararı verdi. Hakim V.Ö.’yü bıçaklayan E.Ç. ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

DAVAYA MAĞDUR HAKİM KATILMADI

     Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklu sanık E.Ç. ile avukatı hazır bulunurken, mağdur V.Ö. ise duruşmaya katılmadı.

“YAKLAŞIK 18 GÜN ARABADA YATIP KALKTIM”

     41 yaşındaki 2 çocuk babası tutuklu sanık E.Ç. mahkemede yaşadıklarını şöyle anlattı: “Halen evli ve 2 çocuk babasıyım. Harita teknisyeniyim. O zamanki psikolojik durumum nedeniyle yaptım. Anna Ç. Benim eşim olur. Yaklaşık 28 aydır yurt dışında çalışırım. 6 ayda bir 15 günlüğüne izne gelirim. Alacak verecek davam için e devlet hesabıma baktığımda bana dava açıldığını öğrendim. Eşim ile irtibata geçtim. Bana boşanma ile ilgili hiçbir bilgi vermemişti. Ben neden dava açtığını sorduğumda beni tatmin edici bir cevap veremedi. Kendimce yurt dışına çıkmam nedeniyle eşimin ayrılmak istediğini düşündüm. Ortak hesabımız vardı, ona da bloke getirilmiş. Türkiye’ye döneceğimi söylediğimde bana Adli tatil olduğunu, bana 6 ay uzaklaştırma verildiğini ve gelmememi söyledi, ben yine de geleceğimi söyleyince bana ısrarla geleceğim tarihi sordu. Kendisinin beni havaalanından alacağını söyleyince ben de tarihi verdim ama tarihi söyleyince gelip beni almayacağını söyledi. O an oyunlar döndüğünü düşündüm. Ben arkadaşlarımdan borç harç bulup yurda geldim, amcam beni aldı. Eve gittiğimizde bana sarılan çocuklar yaklaşmadılar. Duş aldıktan sonra konuşmaya çalıştık ama daha fazla ısrar edersek polis çağıracağını söyleyince amcam beni evlerine götürdü. Ben yaklaşık 18 gün arabada yatıp kalktım, ara sıra çocukları görürdüm.”

“EŞİM İLE TANIMADIĞIM ADAMI ÇOK SAMİMİ GÖRDÜM”

     Olay günü sabah çocukları okula götürmek için eve geldiğini söyleyen E.Ç. savunmasına şöyle devam etti: “Evin önünde Anna’nın aracı yoktu. Çocukları okula götürdüğünü düşündüm. Okula baktım araç orada da yoktu. En son canı sıkıldıysa evin yakınında parka gider diye düşünüp, oraya gittim. Aracı gördüm ama araçta kimse yoktu. Sonra çardakta iki kişinin oturduğunu gördüm, arkalarından yürüdüm, tam eşim olup olmadığını anlamadım ve önlerine doğru geçtim. Eşim ile tanımadığım adamı çok samimi gördüm, öpüştüklerini ve sarıldıklarını gördüm. Önlerine geçince fotoğraflarını da çektim ama görmediler. Yanlarına gittim, onları uygunsuz görünce kendimi kaybettim. Tanımadığım kişiye saldırdım. Birbirimize vurduk, kavga çıktı. Beni itince çimlere düştüm, benim cep telefonumu aldı ve sonra ikisi birlikte koşmaya başladılar. Benim kalkıp peşlerinden gittiğimi fark etmediler. Anna kendi arabasına binip gitti, diğer kişi ise ters tarafa doğru hızlı bir şekilde gidiyordu. Ben de araçta meyve yediğim meyve bıçağını yanıma alarak onu takip ettim. Sürekli telefonda birileri ile konuşuyordu, ben de adam topladığını düşündüm. Yaklaşık yarım saat, kırk dakika hiçbir yere girmeden ilerleyince yanına gidip omzundan tuttum, kimle konuştuğunu sordum. Beni tanıyınca yeniden bana saldırmaya başladı. Ben de bunun üzerine elimdeki meyve bıçağı ile bir kez salladım. Olay yerinden hızlıca kaçtım.”

“ÖPÜŞMEDİK, OKUDUĞUM BİR KİTABI VERDİM”

     Tanık olarak dinlenen E.Ç.’nin 30 yaşındaki eşi Anna Ç. ise eşi olan sanıktan yıllardır şiddet gördüğünü belirterek, “Sanık eşim olur. Yıllardır şiddet, hakaret gördüm. Çok kıskanç olduğu için çalışamadım. 2.5 yıldır eşim Etiyopya’da çalışır. 6 ayda bir iki hafta izne gelir. Telefonda konuşurken dahi hakaretler ve tehditler ederdi. Ben de gidip mahkemeye boşanma davası açtım. O sıra hakim V.Ö. ile tanıştım. Hakim bana nafaka bağladı, tedbir kararları verdi. Yalnızdım, mağdurdum ve kimsem yoktu. Hakim bey ile telefonda konuşurduk. Bana tehdit gelip gelmediğini sorardı. İki defa da bir kafede çay içtik. Duygusal bir yakınlaşma yoktu. Olay günü yürüyüş yapıyordum ve okuduğum bir kitabı hakim beye okuması için verecektim, o da parka geldi. O sıra sanık geldi, hakim ile tartıştılar, eşim yere düştü, tekrar kalktığını gördüm. Daha sonra herkesin arabalarına gittiğini gördüm ve ilk ben arabama binip gittim. Sarmaş dolaş değildik ve öpüşmedik. Akşam da polisler eve geldi” diye konuştu.

     Mahkeme heyeti verdiği ara kararda tutuklu sanık E.Ç.’nin suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklulukta geçirdiği süreyi göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verip duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.