Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh ve Sinir Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Turan, kadına para vermemenin de bir şiddet türü olduğunu belirtirken, şiddet gören kadınlarda intihar fikirlerinin yüzde 23 ila 44, intihar girişiminin ise yüzde 2 ila 19 olduğunu söyledi.
Türkiye'de ve dünyada kadına şiddet oranı her geçen gün artış gösteriyor. 'Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslar arası Mücadele Günü'nde yapılan açıklamada, araştırmalara göre, son 7 yılda istatistiklere giren kadın cinayeti oranı yüzde bin 400 arttı. Resmi rakamlara göre son 7 yılda 226 kadın öldürüldü, 478 kadın tecavüze, 722 kadın tacize uğradı. 6 bin 423 kadın ise aile içi şiddet nedeniyle hastaneye başvurdu. Verilere göre kadına yönelik cinsel saldırı suçlarında da son 5 yılda yüzde 30 artış meydana geldi.
Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamada bulunan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Psikiyatri Derneği Kayseri Şube Başkanı Prof. Dr. Tayfun Turan, üniversite mezunlarının da şiddet uyguladığını ya da şiddete maruz kaldığını ifade ederken, ekonomik açıdan özgür bir kadının yine de şiddete daha az maruz kaldığını ve daha kolay baş edebileceğini söyledi.
Şiddet gören kadında birçok psikiyatrik rahatsızlık görülebileceğini de söyleyen Prof. Dr. Turan, bu kadınlarda intihar fikirlerinin yüzde 23 ila 44 oranında, intihar girişiminin ise yüzde 2 ila 19 oranında olduğunu belirtti. Turan, "Bir kişide sosyal, ruhsal, ekonomik, duygusal ve fiziksel sıkıntıya yol açan her türlü sözel, davranışsal ve fiziksel her türlü eylem şiddet olarak tanımlanabilir. Şiddetin fiziksel, cinsel, sözel, duygusal, ekonomik çeşitleri vardır. Şiddet denince sadece fiziksel şiddet anlaşılmamalıdır. Şiddet ayrıca erkeklere, kadınlara, çocuklara, yaşlılara, engellilere karşıyapılabilir.
Tüm bu şiddet türlerini göz önüne aldığımızda hayat boyu hemen her kadının şiddete uğrayabildiğini söyleyebiliriz. Geri kalmış toplumlarda bu oran yüzde 100'e yakındır. Fiziksel ve sözel şiddete örnek vermeye gerek yok. Ekonomik şiddet kadını parasız bırakmak, ruhsal-duygusal şiddet lakap takmak aşağılamak, alay etmek, cinsel şiddet taciz etmekle oluşuyor" dedi.
Dünyada ve Türkiye'de şiddet gören kadınların oranından bahseden Turan, "Bu konuda yapılmış çok çalışma yok. Özellikle bizdeki rakamlar çok sınırlı. ABD'de evli kadınların yüzde 25'i yaşam boyu en az bir kez şiddete maruz kalıyor. İran'da ev içi şiddet oranı yüzde 59 olarak bildirilmiş. Türkiye'de aile içinde kadınların yüzde 53'ü sözel, yüzde 34'ü fiziksel şiddete maruz kalıyor. Sosyal, kültürel, ekonomik seviye düştükçe oranlar artabilir. Bölgelere göre rakam vermek mümkün değil. Geri kalmış bölgelerde şiddetin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
Üniversite mezunlarının da şiddet uylayıp şiddete maruz kalabileceğini ifade eden Turan, "Şiddet bir eğitim sorunu her şeyden önce, üniversite mezunları da şiddet uyguluyor ya da şiddete maruz kalabiliyor. Ayrıca ekonomik açıdan özgür bir kadın şiddete daha az maruz kalır ve daha kolay baş edebilir" dedi.
Şiddetin birçok ruhsal hastalığın nedeni ya da tetikleyicisi olabileceğini söyleyen Turan, şiddet gören kadınların intihar girişimlerinden de bahsederek, "Depresif bozukluklar, uyumsal bozukluklar, somatoform bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu, intihar girişimi, alkol-madde kullanımı gibi. Şiddet gören kadınların intihara girişim oranı ise intihar fikirleri yüzde 23 ila 44, intihar girişimi yüzde 2 ila 19. Şiddet gören kadının tedavi yöntemlerinde ise, eğer şiddet sonucu bir ruhsal durum ya da hastalık oluşmuşsa tedavi ona göre yapılıyor. Hastalık gelişmemesi için şiddetin nedenlerine yönelik ve kişiyi destekleyici tedavi yöntemlerinden yararlanılabilir" şeklinde konuştu.
|