|
KARALAMA VE İFTİRA KAMPANYASI VAR |
|
|
Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Kayseri’de düzenlediği basın toplantısında kendisine yönelik karalama kampanyası başlatıldığını söyleyerek, sorulan bir soru üzerine, “Polisin polise kelepçe çakması Türk adalet tarihine kara bir leke olarak geçecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Kayseri’de düzenlenen basın toplantısında, “Seçim kampanyası içinde Kayseri’ye yaptığımız ziyaretin çok önemi var. Kayseri’nin tarihimizdeki yerinde yaptığı büyük katkılar var. Biz bu şerefli yola bir mecliste iki önemli partinin CHP ve MHP’nin uzlaşarak bir anayasa çerçevesi içinde bir anayasal hakkın kullanılmasıyla başladık. Gün geçtikçe Türkiye’deki bütün siyasi partiler bildiklerimiz ve bazı bilmediklerimiz dahi en sağdan en sola kadar bütün siyasi renklerdeki partilerin hepsi, bu iki parti arasında başlayan uzlaşının etrafında kümeleştiler. Bu sevindirici bir şey. Bu Türkiye’nin muhtaç olduğu bir şeydir. Türkiye’de çatışmadan bahsederken böyle bir şey başlıyor ve muazzam bir şekilde sürüyor. 14 gün içinde katettiğimiz mesafe büyük bir mesafe. Dev adımların herkesi sevindirmesi lazım gelir.
Bu başkasının hakkını gasp etmek değil, bu ülkemizin önünü açmak için yapılan bir yarış. En yüce makama olan bir yarış. Bunun da medenice yapılması lazım gelir. O makama da layık bir şekilde davranmak lazım. Bir taraftan siyasi rekabet iftira kampanyalarına dönüşecekse Türkiye’nin önü açılmaz. Trabzon’da cuma namazını kıldık ve camiden çıktık. Genç bir arkadaş gelmek istedi. Bizim arkadaşlar çekindiler. ‘Siz Çankaya’ya çıktığınızda Kur’an’ı yasaklayacaksınız’ dedi. Ondan sonra furya ve iftira kampanyası başlatıldı. Bugün yeni bir kampanya başlattılar. İhsanoğlu Çankaya’ya seçilirse Kur’an okutmayacak. Böyle bir kara propaganda ve yalan, iftira olur mu? Ben ilk sorulduğunda başörtüsü konusunda iki düşüncemi paylaştım. 28 Şubat’ta başörtülü bir kızımızı derse aldığımı ve, ‘Başörtüsü haktır, dini bakımdan dini vecibedir, gelenektir” dediğimi söyledim. Bunları atıp diyorlar ki, ‘İhsanoğlu, başörtüsü gelenektir’ dedi. Bunun hala tekrarlanması, nefret söylemi oluşturulması çok tuhaftır. Benim söylemediklerimi bana söyletiyorlar.
Konuşmalarımın hepsinin kaydı vardır. Ben İsrail’in tecavüzlerini kınadım. Devlet terörizmi yaptığını ifade ettim. Buna rağmen benim İsrail karşıtı olmadığımı iddia ediyorlar. Filistin ve Gazze ile ilgili olarak yapılan tüm görüşmelerde ben fikrimi açık açık ifade ettim. İsrail’in bu vahşice saldırısını çok kınadım. Söylemediğim laflar söyleniyor ve sanki düşmanmışım gibi gösteriliyor. Bu kara iftiradır. Eğer Allah’a inanıyorlarsa Hucurat Suresi'ni okusunlar. Bilmiyorlarsa onu bilahare hatırlatacağım” ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin, “Partiler üstü olduğunuzu söyleyip partililerle aynı hizada olmanız doğru mu? Kadir Gecesi’nde vatandaşların cebine mesaj gelmiş” sorusu üzerine ise İhsanoğlu, “Kandillerini tebrik ettiğimiz için mi tepki göstermişler? Ben siyaset yapmadım. Bana oy verin, demedim. İki partimizin milletvekilleri var. Gittiğimiz her yerde 10 partinin yetkilileri var. Partilerin il başkanlarının hepsi bulunuyor. Burada bütün partililer var” şeklinde konuştu.
İhsanoğlu, “Seçimlerde beklediğiniz oy oranı var mı?” sorusunu ise, "Yüzde 60 oranında oy oranı bekliyorum. İki partinin toplam yekunu ve 11 partinin küçümsenmeyecek potansiyeli ve bu seçimlerde farklı bir şey olacak. O çok mühim. İçinden geçtiğimiz dönem siyasi ve sosyolojik haritada değişim süreci. Cumhuriyeti kuran CHP, Türk Milliyetçiliğinin temsilcisi MHP, bu iki parti çok farklı programları ve dünya görüşleri, felsefeleri olduğu halde bu gün 2014 Türkiyesinde toplumsal bir uzlaşmanın varlığını hissedip bu mutabakatı yapmışlardır. BU mutabakat iki liderin düşüncesi olabilir ama onun altında sosyolojik bir olay var. Bizim hedefimiz, bu değişimi ile birlikte istikrarı devam ettirmek, huzuru devam ettirmek ve Türkiye’nin itibarını geri getirmektir. Bu dönüşüm, çok köklü bir dönüşümdür. Bu rakam bir rüya değil, bütün bu verilerin rakama dönüştürülmüş bir halidir. 10 Ağustos’ta bunu göreceğiz” şeklinde yanıtladı.
İsrail’e jet yakıtı satıldığı yönündeki iddialar konusunda ise İhsanoğlu, “İddialar konusunda diyeceğim yok. Delil yok çünkü. Her iddianın sahibi delilini ortaya koymalıdır. Onlara bir şey demeyeceğim. Türkiye’nin İsrail’e ticareti çok artmıştır. Bütün Orta Doğu’ya giden yollar kapanmıştır. Onun için yapabildiğimiz ticaret İsrail yolu ile giriyor” ifadelerini kullandı.
“SP Genel Başkanının, 'Hiçbir adaya destek vermeyeceğiz' açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine İhsanoğlu, “İlk ifadesini, ikinci ifadesini de hatırlıyoruz. İlk ifadesinde benim adım söylendiğinde takdirle karşılamıştır. Bu milli görüşün zaferi, gibi bir ifade kullanmıştır. Anlıyoruz, Türkiye’de açıktan fikir beyan etmek eskisi gibi kolay değil. Türkiye’de birtakım gerginlikler var. Yolda gelirken yanımda eşim oturuyordu. Eşim kalktı, o arada birkaç kişi yanıma geldi. ‘Biz sizi takip ediyoruz oyumuz size’ diyorlar. Bunlar yolcu. Böyle bir korku var milletin içinde" diye konuştu.
“Başbakanın, 'One minute’ çıkışından sonra Filistin’de ne değişti?" sorusuna İhsanoğlu, “2007’nin sonunda ve 2008’in başında bugünkü senaryo aynen uygulandı. O günden bu güne o senaryoyu yaşıyoruz. Önümüzde iki tane yol var, birisi kapalı, diğerini ben icat ettim. Onunla ilerleyebiliyoruz. Bunun üçüncüsü uluslararası mahkemedir. Hamas’ın iktidara geldiği günden itibaren başlayan ambargo, 2014 yılına kadar devam ediyor ve delme imkanı olmadı. Bütün nutuklara rağmen delinemedi. Biraz enerjimizi bu yolda harcasak ambargoyu kaldırmanın yolu vardır” cevabını verdi.
İhsanoğlu, çözüm süreci ve paralel operasyonu ile ilgili soruyu ise şu şekilde yanıtladı: “Türkiye’de büyük meseleler büyük mutabakatla olur. Bu husustaki fikirlerimi net olarak söylüyorum. Polislerin polisleri kelepçelemesi, savcıların savcıları hapse atması meselesi Türk adalet tarihine bir kara leke olarak girecektir. Yargının ve kolluk kuvvetlerinin siyasileştirilmesi korkunç bir hadisedir. Biz kolluk güçlerine veya hakimlere, savcılara güvenimizi kaybedersek bu ülke çöker. Milletin, devletin temeli çürürse o millet çöker. Bu hadiseler şaşırtıcıdır. Daha önce tutulanların bir kısmı serbest bırakıldı. Allah’tan kanunu uygulayan hakimler var.”
|
AK PARTİ’NİN DAĞILMASINDAN KORKAN AK PARTİLİLER BİZE OY VERECEK
Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Kayseri’de sivil toplum örgütü temsilcileri ile bir araya geldi. İhsanoğlu, "AK Partililer bizi daha çok istiyor. Başbakanın partiyi bırakmasını istemiyorlar çünkü AK Parti’nin dağılmasından korkuyorlar. O yüzden bize oy verecekler" dedi.
Kayseri'de sivil toplum örgütü temsilcileri ile yapılan toplantıda Ekmeleddin İhsanoğlu, “Fetihten bu yana biz bu topraklara kültürümüzün mührünü vurduk. Mimar Sinan’ın, Ahi Evran’ın bulunduğu Kayseri, Turgut Özal’ın okuduğu, Çanakkale Savaşı'nda son sınıf talebelerinin şehit olduğu bir ülkedir. Burası bir Türk’ün büyük haz duyduğu bir ildir. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ü yetiştirmiştir. Bu ülke, bu toprak, Orta Anadolu’nun ekonomi merkezidir” diyerek sözüne başladı.
Bugün Türkiye’de ekonomik vaziyetin eskisi gibi olmadığını söyleyen İhsanoğlu, "Çünkü Türkiye yurt dışındaki ticaretini yavaş yavaş kaybediyor. Bugün Irak’a olan ihracatın yüzde 35’i kayboldu. Suudi Arabistan’a ilk 5 ayda ihracatımız 1.3 milyar dolar azaldı. İhracat azalırken ithalat artıyor. Burada bir sıkıntımız var. Biz ekonomideki sanayinin payını artırmalıyız. Türkiye 2002 yılından 2008 yılına 3 bin dolardan 8 bin dolara yükseldi. Bu zamana kadar aynı yerde duruyoruz. Avrupa’nın küçük ve fakir ülkeleri kalkınıyor da biz hala neden 10 dolar civarında duruyoruz. Bunun değişmesi lazım. Bunun için siyasi iklimin değişmesi lazım. Bir partinin kuyruğuna takılıp çalışmak değil, taraf olmayan bir cumhurbaşkanı ile bu olur. Seçilirsem ben bunu yapacağım. Biz bu 10 bine gelişimizde tarım, turizm ve inşaatı kullandık. Sanayinin payı nedir? Ali Babacan bunu söylüyor. Bu bir hastalıktır, kolaycılıktır. Çabuk zengin yetiştirmek için bir çaredir. Halkın arasında yükselen gelirin dağılımı bakımından yanlış bir politikadır. Asgari ücreti yükseltmiyorsunuz. Türk ekonomisini yükseltmek için ileri teknoloji kullanmamız lazım. Türkiye üretmek yerine yüksek teknolojiyi ithal ediyor. Rant ve sadaka ekonomisi devam ederse millet bir müddet sonra daha çok sıkıntıya girecek. İcat etme, yeni teknolojiler ve buluşlar yapma konusunda dünyanın 140 ülkesi içinde 65’inciyiz" ifadelerini kullandı.
"Basın toplantısında iki iftiraya uğradığımı söyledim" diyen İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çankaya’ya çıktığımızda Kur’an’ı yasaklayacakmışım. İkincisi başörtüsünü istemiyormuşum. Bu ticaret çok ucuz bir ticaret. 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanı seçilecek. Bu seçimle ilgili kampanyalar başladı. Bir taraftan devletin bütün imkanını kullanan bir aday var, karşısında bendeniz iki üç arkadaşı ile birlikte Anadolu’yu geziyor. Bize, 'Statükonun temsilcisisiniz' diyorlar. Acaba Sayın Cumhurbaşkanımız vesayetin temsilcisi midir? O parlamentodan seçilmedi mi? AK Parti’nin kurucularından değil mi? Böyle milleti yanlış yerlere karşı düşman ediyorlar ve siyasi destek sağlamaya çalışıyorlar ama millet bunlara inanmıyor. Millet Çankaya’da birleştiren birini istiyor. Ayrıştıran birini istemiyor. AK Partililer bizi daha çok istiyorlar.
Başbakanın partiyi bırakmasını istemiyorlar çünkü AK Parti’nin dağılmasından korkuyorlar. O yüzden bize oy verecekler. AK Partili tabanın yabancısı değiliz, o nedenle bize oy verecekler. Herkes gibi onlar da Çankaya’da kavga istemiyorlar. Onun için istikrar içinde huzur sağlamamız lazım. Bu üç adaydan birini seçeceksiniz. 2015 yılında siyasi tercihinizi istediğiniz partiden yana kullanın ama devletin başına seçeceğiniz insan 76 milyonun hepsini kucaklayacak birisi olmalı. Hem Başbakanın hem Meclis'in hem de Cumhurbaşkanının yetkilerini kullanmamalı. Bu Türkiye’yi meçhule götürür, maceraya götürür. Biz 76 milyonun hepsini kucaklayacağız. Bütün hedefimiz Türkiye’de sevgi ekmektir, birlik ekmektir. Ekmek bizim refahımızın, zenginliğimizin çapını gösterecek.”
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 24 Temmuz 2014 Perşembe 18:47 |
|
|
|
|