ALLAH DOSTU OLMAK İSTEYEN ŞUNLARI YAŞASIN!
"Hak teala ve tekaddes hazretleri insanıları ahsen-i takvim üzere yaratmıştır. benî adem'i mükerrem kılmıştır ve Allah indinde en
mükerrem olanlar: ittika sahibi" yani Rabbü'l âlemîn hazretlerini hakkıyla bilen, hakkıyla seven ve gene emirlerini noksansız yapmaktan dolayı hakkıyla korkan ve her an Azîmü'ş şân'ın emirlerini nefsinde, fiilinde hakkıyla tatbik eden yanî ferâiz-i ilâhiyyeyi ifâ eden, yasaklarından tam sakınıp sünnet-i seniyyeye lâyıkı vechie ittiba edenlerdir."
Allah'ın seâdetine nail olmak isteyen her müslüman, ahlâk, ibâdet ve muâmelatında Fahr-i Kâinat efendimizi taklid etmekle mükellefdir. Sünnet-i seniyyeye mutabık az ibadet, O'nun yolundan ayrı olan çokdan daha hayırlıdır.
Allah sevgilileri her umurlarında, Sertâcü'l Enbiya efendimiz hazretlerinin yolunda derecelere nail olmuşlardır. İzinde olmayıp çok yorgunluklara katlananların ise dereceleri geri kelmıştır. Çok kimseler zanneder ki mânen terakki etmek, yalnız fazla ibadetledir. Hayır, hakiki terakkiyet, tam Cenab-ı Hakkın huzuru ilâhiyesinde olduğunu bilerek, sünnet-i seniyye gölgesinde, ne yapılması icab ederse onu yapmakdadır. Çok kimseler vardır ki, bunların nafile ibadetleri çokdur, Daimi oruçludurlar, daimi gece namazına devam ederler. Fakat harama helâle dikkat etmezler, boş zamanlarını dedikodu, gıybet ile geçirirler. Ellerine ne geçerse mideden aşağı indirirler, halbuki bunlar keşke nafile ibadetlerini azaltsalar da ahlâklanma hususunda gayret edip Hak hukuk mevzuunda uyanık olsalar...
Sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz hazretleri: -Kim ki helâl kazanır, helâl yer, ahl-i sünnet vel-cemaat yolunda gider, insanlar da kendisinden gelebilecek zararlardan emin olurlarsa mutlaka cennete girer.
Allah'ın güzel kulları Ceblerinden ellerine geçen meblağ ne kadar büyük miktarda olursa olsun, tereddüt etmeden verirlerdi. Muhterem Üstaz Hz, herhengi bir kederin izalasi için kenilerinden dua isteyenlere, sadaka vermeleri tavsiyesinde bulunur, şüphesiz ayrıca kendileri de dua ederlerdi.
Sadaka'nın âdâbı: Büyük miktar meblağ(herkesin mali vaziyetine göre) bir zarfın içine konularak, mümkün olduğu kadar tenha bir yerde, verecek şahsın verilen kimsenin yanına gidip, "lütfen şu emaneti kabul buyurunuz" diye büyük bir alçak gönüllülük, nezaket ve güler yüzlülükle muhatabına tevdi etmelidir. Veren, verilenden daha ziyade minnettar olmalıdır. Zira, fukara ve zuafanın bulunması sadaka sahibi için büyük bir nimettir. Sadakayı da mümkün olduğu kadar ehline, hakiki ihtiyaç sahiplerini arayıp; vermek gerekir. Sokakta dilenmeği meslek edinenlere hiç vermemektense az bir miktar ile geçiştirmek daha evladır. Yani hiç vermemeğe vermeği tercih etmelidir. Tamamen terkedilirse nefs bundan haz alır ve insanı cimriliğe meylettirir. İnsanoğlu hakiki iktisat yollarını benimser, nefsinde tatbik ederse hem maddi darlığa düşmez, hem de sadaka verme durumunu kazanır. israf nice zengin ve fakir evlerini istila etmiştir. halbuki Kur'an-ı Mübin'in müteaddid âyetlerinde "Allah müsrifleri sevmez" buna mukabil "Muhsinleri sever" buyurulmaktadır.Bir kulu Halik zü'l-celal hazretlerinin savmesi en büyük beşaret, sevmemesi ise en büyük hüsrandır. |