Kayseri Haberleri , Kayseri Firmaları ve Tüm Bilgiler.
 
ANASAYFAKAYSERİFİRMA REHBERİSERİ İLANLAR EĞLENCE KÜLTÜR & SANAT SPOR HABER ARŞİVİ RESMİ REKLAMLARKÜNYE
Anne & Çocuk & Bebek   |   Bilim Teknik   |   Finans   |   Sağlık   |   İş & Eğitim   |   Hava & Yol   |   Resimler   |   İstatistiklerimiz   |   Reklam   |   İletişim

Önemli Linkler
Kayseri Kent Portalı > Kayseri Kültür Sanat / BULUT: ERDOĞAN'I YOK EDECEKLER!
BULUT: ERDOĞAN'I YOK EDECEKLER!

Doğan Grubu'ndan yaptığı ani ayrılık ile gündeme oturan Yiğit Bulut, gündeme ve Ergenekon'a ilişkin çok çarpıcı ifşaatlarda bulundu.

Yiğit Bulut, Türkiye'nin önünün tamamen açılması için Tayyip Erdoğan'ın bir dönem daha başbakanlık koltuğunda oturması gerektiğini söylüyor. Bulut'a göre asıl tehdit, yılda 50-52 milyar dolar faizi cebine indiren yerleşik düzen.

Yiğit Bulut, ekonomi analizleriyle bilinen bir yazarken, 10 yıl çeşitli görevlerle çalıştığı Doğan Grubu'ndan Ciner Grubu'na geçince kendini birden spekülasyonların ortasında buldu. Çünkü bir yandan eşinin eniştesi Aydın Doğan'ın mülkiyetindeki medyayı keskin ifadelerle eleştirirken; tam tersine, önceleri yüklendiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı destekliyordu. Fikrî bir değişim süreci mi yaşıyordu? Türkiye'yi sömüren yerleşik düzen ve icraatlarından söz ediyordu açıklamalarında. Birçok tespiti satır aralarına sıkışmıştı. Kimi ayrıntılar ise açılmaya ve irdelenmeye muhtaçtı. Ona göre ülkenin selameti adına Erdoğan'ın bir dönem daha koltuğunu koruması şart. Sonrası aydınlık. Yılda 50 milyar doları iç eden yerleşik düzenin beli kırıldı. Türkiye yakın gelecekte dünyanın iki numaralı süper gücü olacak. Biz sormaktan çekinmedik, o da cevaplamaktan.

-Aydın Doğan'a karşı nötrüm diyorsunuz. Neden?
Nötrüm demek, Aydın Doğan'a karşı herhangi bir düşmanlığım yok anlamındadır. İnsanlar bunları düşmanlıktan kaynaklanan bir duyguyla söylediğimi düşünebilirlerdi.

-'Aslında çok şeyler daha söyleyebilirim' anlamı...
Yoo, o anlamda değil. Yerleşik düzenin olması, irtica masalının zaman zaman birileri tarafından ortaya atılması, Türkiye'de esas kavganın aslında bir iktidar kavgası olması, finansal bir çıkarın kavgası olması; bütün bunları anlatırken, insanlar şöyle düşünmesinler diye nötr olduğumu söyledim: "Acaba Doğan Grubu'ndan ayrıldı, onlara kin ve nefret mi besliyordu? Ondan mı bunları ifade ediyor?" Hayır, bu 10 yıl içinde Türkiye'deki yerleşik düzeni çözdüm. 10 yıl bir doğum süreciydi benim için. Süreç sonunda bu fikirlere erişebildim, bunları görmeye başladım.

-Görünce ayrılmak zorunda mıydınız oradan?
Hayır, değildim. Doğan Grubu var olduğunca, hayatımın sonuna kadar orada işimi yapabilirdim. Maaşımı alabilirdim. Sonuçta insanın rahatsızlığı, vicdanı var. Daha fazla orada kalamayacağımı düşündüm.

- Kendinizi hiç oraya ait hissetmemişsiniz, niçin?
Orada tasvip etmediğim olayların başında Ertuğrul Özkök zihniyetinin bütün gruba hakimiyeti var. Biz en güçlüyüz, en büyüğüz, siyasi otoriteden de büyüğüz, devletten de büyüğüz mantığının hakim olduğu bir yerden hoşlanmam.

-Ciner'de de bunu görürseniz aynı mı davranırsınız?
Kesinlikle. Nerede olursa olsun gazeteci gazetecidir. Haddini bilmeli. Patron bak elimizde şöyle bir malzeme var. Hükûmete bir vursak ne yaparız şeklinde bir gazeteciliğe her zaman karşıyım. Bu tamamen bir zihniyet kavgasıdır. Hürriyet Gazetesi'nin manşetini '411 El Kaosa Kalktı' diye atan zihniyet, beni orada istemez. Türkiye'nin yılda 52 milyar dolar faiz ödemesi, irtica yalanıyla askerin kışkırtılması, 28 Şubat süreci nin teşvik edilmesi, gidip bunların toplantılarına katılınması, budur benim için kaos.

-Türkiye'de Alman etkisinin şifre ya da kodlarını biraz açar mısınız?
Tarihe bakarsanız, Almanya'nın Osmanlı'da verdiği savaşı görürsünüz, kontrol etme, ele geçirme, nüfuz savaşını... Osmanlıyı mahveden Almancılıktır. Aynı savaş devam ediyor. Kim Türkiye'ye hakim olacak? Amerika mı, Almanya mı, İngiltere mi, Anglosakson güçler mi, Avrupa içinden başkaları mı? Böyle bir yapıda mutlaka gazetecilere başka zihniyetlerden enjeksiyonlar yapılıyordur. Bunu özel biri için söylemiyorum.

-"Yiğit Bulut gibi biriyle herkes iş yapamaz. Aydın Doğan da. Kendine güvenenler yapabilir ancak." diyorsunuz. Turgay Ciner, buna uyuyor mu?
Bir yerde yöneten zihniyete rakip çıkabilecek başka zihniyet varsa, o zihniyet yok edilmek istenir. Aynen Doğan Grubu'nda karşılaştığım duvarlar gibi. Ciner Grubu tamamen nötr. Gizli ajandamız yok. Amacımız haber neyse onu almak, halka nötr, ortada durarak, çoğulcu, demokrat, liberal ve herkesin fikirlerine saygı duyarak aktarmak. 

-Ciner, medya işlerine hiç karışmıyor mu?
Editöryal anlamda hiçbir müdahalesini görmedim. Tek bir kural var, nötr, objektif, çoğulcu olmak ve her türlü fikre saygı duymak.

-Doğan Grubu'nda böyle değil miydi?
Fikri ve duruşunu, editöryal anlamda işine karıştıran adam var. Çok açık söyleyeyim, Ertuğrul Özkök. AK Parti iktidara geldiğinde ilk başta söyle düşünüldü. "Bunlar nasıl olsa bir süre sonra bize benzemeye başlayacaklar." İlk önce çok şaşırdı, "Bu adamlar nereden çıktı?" diye. Biz hiç böyle adam görmedik, Avrupa'da, Almanya'da, dış dünyalarda, Amerika'da... Kim bunlar? Anadolu'nun içinden çıkan insanları bir türlü anlayamadılar. Bu adamlar nereden geldi? Bir süre sonra da kendilerine benzemiyorlardı. Tam tersine onları benzetmeye çalışıyorlardı. Türkiye'de şöyle bir mantık var: Atatürkçüyüm, Cumhuriyetçiyim, laiğim vs... En güzel yerde oturursunuz, yiyip içersiniz, kalkarsınız, bunları anlatırsınız, konuşursunuz, gerçekten Türkiye'nin gündeminden hiçbir şey bilmezsiniz, ilgilenmezsiniz de... Yurt dışından konuştuğunuz birkaç adam vardır. Bu zihniyet yıllarca Türkiye'yi yönetti; neden? Çünkü hep zayıf koalisyon hükûmetleri vardı. Mesut Yılmaz, Tansu Çiller hükûmetleri, 28 Şubat'taki Erbakan hükûmeti...

-Özal'dan sonra tabii ki...
Özal'dan sonraki hükûmetler hep zayıftı. Çok güçlü bir medya, arkasında çok güçlü bir finansal yapı, onun arkasında hükûmetle çatışan herkese ve hükûmete dayak atan bir güç ortaya çıktı. Bu güç Türkiye'nin gerçek değerlerini her zaman aşağıladı. Müslüman olmak bile ayıptı bazı insanlara göre. Gerçek Anadolu insanı ayıp. Gerçek iktidar çıkınca...

AK Parti'nin siyasi fikirlerine katılıyorum anlamında bunları söylemiyorum. Bir gördüler, bunlar kim ya... Bunlar bizim yediğimiz restoranda yemek yemiyor, içtiğimiz şaraptan içmiyor. Bizim gibi abuk subuk içip içip sohbetlere katılmıyor. Bunları nasıl kandırıp yanımıza çekeceğiz? Bir süre sonra afallama başladı, o elit zihniyet dağıldı gitti...

Kendilerini 'establishment' diye tanımlayan birkaç tane aile... Birkaç tane aile, Türkiye hakkında fikir söylüyor. Sen kimsin kardeşim! Paranın olmasından başka ne özelliğin var senin! 60 yıl önce senin kimsen yoktu.

-Bir açıklamanızda, "Atatürk elden gidiyor, irtica geliyor, laiklik elden gidiyor gibi subjektif kavramlarla siyaset yapanlar, bunlarla halkı peşine takmaya çalışan ama özünde var olan sistemin devamını isteyenler Ergenekon'un siyasi uzantısıdır." diyorsunuz. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Ergenekon'un avukatıyım" diyor. Siyasi uzantı sözü CHP ve Baykal'ı mı işaretliyor?
CHP
, Ergenekon'un siyasi uzantısıdır diyemeyiz. Bu çok subjektif bir saptama olur. Baykal için de diyemeyiz ama alet oluyorlar diyebiliriz. Atatürkçülüğü ararken hiç CHP'ye bakmıyorum. Baykal'ın Atatürkçülüğü beni hiç ilgilendirmiyor. Bakın Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) de buna alet olabilir. 1960 ve 1980 darbelerini kim teşvik etti? 28 Şubat'ı keza... 1876'da Sadrazam Mahmut Nedim Paşa'yı askerî öğrencilere makamından kim aldırdı? Yerleşik düzenin kimi kullanacağı hiçbir zaman belli olmaz.

-Yerleşik düzen ile Ergenekon arasındaki ilişki...
Adına Ergenekon, x, y, z diyebilirsiniz ama yerleşik bir düzen var Türkiye'de. Kendilerini 'establishment' olarak tanımlayan, sürekli siyaseti manipüle eden, medyayı kullanan bir yerleşik düzen. Adamları var. Bulmak, savcıların görevi.

-Ergenekon yerleşik düzenin aslı mı maşası mı?
Maşası.

-Dışarıdaysa asıl el, içeride kullandığı eller var haliyle.
Kesinlikle.

-O eller Ergenekon'u mu kullanıyor?
Ergenekon diye bir örgüt var mı yok mu bilemiyoruz, dava devam ediyor. Bugün Ergenekon diye tarif edilen kavramın kullanıldığını söylemek mümkün. Ama aynısının finansalı da, finansal Ergenekon da var Türkiye'de. Faiz niye inmedi bugüne kadar yüzde 8'e? Ekonomi hiç mi iyi olmadı? Oldu. Çünkü 5 bin gerçek artı tüzel kişi yılda Türkiye'den 50-52 milyar dolar faiz alır. Bir kısmı yurt dışındadır, bir kısmı içeridedir. 70 milyon insan çalışır, kaymağı onlara verir. Türkiye'de ilk defa yerleşik düzenin beli kırılmaya başladı, faiz 8'e indi. Bu çok önemli. Başbakan Erdoğan bile bunun önemini olduğunu anlatamıyor. Kendini daha iyi pazarlaması lazım.

- Erdoğan, 'ekonomik Ergenekon'a daha fazla dokunabilecek mi?
Sezar, Roma'ya, Rubikon nehrinin kenarına gelir. Ya nehri geçer, Roma'da devrim olacaktır. Ya da nehrin kenarından döner. Erdoğan Rubikon'un kenarına geldi. Ya bundan sonra Ergenekon operasyonunda daha ileri gidecek... Ya da... Operasyon bugün durdu biraz. Çünkü çok ciddi noktalara geldi. Bundan sonra karar vereceksiniz. Ya büyük başları alacaksınız... Finansal Ergenekon ile ilgili operasyonun devam etmesi gerekiyor. Bankalar ve sermaye piyasasıyla ilgili yeni düzenlemeler gerekiyor. Gerekirse konsolidasyon bile yapılabilir. Hazine bonolarının konsolide edilmesi bile düşünülebilir. Ama öyle bir yerleşik düzen var ki Türkiye'de, başbakan kellesi almış. 1960 darbesini kim yaptı bakın altına? Menderes İş Bankası ile Petrol Ofisi'ni satmaya karar veriyor Ruslara. Kelleyi alıyorlar. Arkasına bakıyorsunuz çok farklı bir yapı var. O kadar güçlüdür ki bu yerleşik düzen. Aslında Başbakan adına korkuyorum. Çok korumayla geziyormuş, az bile!

Yerleşik düzen zaman zaman orduyu kışkırtır, kullanır. Ordu bayrağı eline alır, üniversite-ordu el ele sokağa çıkar, niçin çıktığını bilmez.

-1978'de Dünya Bankası'nın, Türkiye'ye pazar ülke rolü biçtiğini, Ecevit karşı çıkınca da 12 Eylül darbesinin yapıldığını söylüyorsunuz...
Yüzde yüz, bundan eminim. 1978-80 arası Türkiye'deki kalkınma hamlesi bu askerî darbeyle kesildi. 1980'den sonra tüketen bir Türkiye ortaya çıktı. Üretme yerine, tüketen, borçlanan... Türkiye tam uluslararası sisteme bağlandı.

-Aksiyon geçtiğimiz aylarda, 12 Eylül öncesinde açıkça şartların olgunlaşmasının beklendiğini yazdı...
Kesinlikle, TSK'yı kim kullandı, provoke etti 1978-80 arasında? Olayları kim kışkırttı? Uluslararası kapital ele geçirdi Türkiye'yi 1980'den sonra. İstediği her türlü düzenlemeyi yaptırdı. 1978'de Dünya Bankası raporunu yazan da Kemal Derviş, 2001'de gönderilen de... Dünya Bankası'ndaki aynı adam. Bugün IMF ile anlaşmamak çok önemli. Benim Genelkurmay'a bir tavsiyem var. Eğer tehdit arıyorlarsa, millî güvenlik, millî ekonomik güvenlikle ilgili tehditlere bakmalı. Türkiye ne kadar borçlanır, kime ne kadar faiz öder? Ekonominin hangi kolları, hangi yabancı bankalarca; ilaç şirketleri hangi yabancı şirketlerce, Türkiye'nin üretim tesisleri kimlerce ele geçirilmiştir? Bu sermaye kime aittir? Oyakbank'ı kim satın almıştır, bunlar daha önce mayın üretmiş midir? Genelkurmay bıraksın irticayı. Türkiye'de şeriat olmaz. Türk halkı şeriat istemez. Normal, Müslüman bir halktır.

-Yerleşik düzenin Türkiye'de kullandıklarının ne kadarı sivil, asker ya da bürokrat?
Dağılımı bilemem ama çok var.

-Ergenekon'u yönetenler sivil mi asker mi?
Sivil tabii.

-Sivil ama finanstan mı, iş dünyasından mı?
Gazeteci de olabilir. Finansçı da, bankacı da...

-Bu bir dernek gibi oluşum mu, yoksa yapı mı?
Bir yapı. Hepsinin bir sistemden nemalandığı bir yapı. 1980 ile 2009 arasında kim nasıl para kazanmış ve ne kadar büyümüş? Hangi şirket, hangi banka, hangi holding? Bu paranın kaynağı nereden gelmiş? Bizden. Türk halkının kaynakları birkaç tane aileye aktarılmış.

-Dünya Bankası, IMF, NATO ve BM... Bunlar, 11 Eylül saldırısına kadar dünyayı taşıyan sistemin dört bacağı size göre... Sistemin diyalektiğini Amerika ve Rusya oluşturuyor. Bu yapının asıl yöneticileri kim?
General Eisenhower başkanlık görevini devrederken, "Amerika'yı bir askerî sınai kompleks ele geçirmiştir, bunun önüne geçmek artık mümkün değildir" diyor. Arkadan Kennedy geliyor. Vietnam'daki savaşı durdurmaya çalışıyor. Binlerce helikopter kayboluyor Vietnam'da. Nerede kaybolduklarını ve kaynağını soruyor. Vuruluyor gidiyor. Dünyada her zaman askerî sınai kompleksler ile finansal entelektüel yapılar arasında bir kavga vardır. Bu ABD için de geçerlidir, Türkiye için de... Ülkeleri zaman zaman askerî sınai kompleksler, zaman zaman da diğer yapı ele geçirir. Ama özünde, dünyanın bütün sistemini yöneten askerî sınai kompleks vardır. Sivilleşme imiş, demokratikleşme imiş. Ne oldu, Obama geldi, Afganistan'a daha fazla asker gönderdi ABD. Finansal güçler ile askerî sınai kompleks iç içe. Bugün İsrail ile çatışır görünür Araplar. New York'ta İsrailli bankerle Arap ailesi komşudur. Ailenin parası, bankerin kasasındadır. Dünyada suni tehdit algılaması oluşturulmuş bölgeler var. Biri de Orta Doğu'dur. Böyle bir tehdit oluşturmadan petrol fiyatını 30 dolardan 150 dolara getiremezsiniz. Bir soygun düzeni ve ülkelerde uzantıları var. Finansal ve siyasi Ergenekonlar... Bugünkü iktidar yerleşik düzenin belini kırma noktasında çok önemli adımlar attı. Çok eleştirebilirim, büyük hatalar da yaptı ama yerleşik düzenin beli kırıldı mı kırıldı. Bu faiz başka türlü 8'e inmez. Düzen buna izin vermez, çünkü Hazine bonoları onların elinde. Yüzde 80 faiz varken, 8'e razı olur mu?

-11 Eylül saldırıları bir iş kazası mı yerleşik düzen adına, içlerinde bir çatışma mı yoksa bağımsız bir olay mı?
11 Eylül, olsun diye bilerek haline bırakılmış bir olaydır. 1945 sonrası kurulan dört bacaklı dünya sistemi (BM, Dünya Bankası, NATO ve IMF) kağıt ekonomilerine dayanıyordu. Sistemin kendisi vardır, bir de siyasi ruhu. Siyasi ruh, ABD; karşısında da büyük güç Rusya. Diyalektik vardı. 1989'da Rusya'yla birlikte diyalektik çöktü. Rusya'nın yerine yeni düşman gerekiyordu. Bulundu: Orta Doğu kaynaklı İslami terör...

-Geçici süreliğine sanırım!
Tabii. Uzun süremez. Çünkü böyle bir terör yok.

-Global ekonomik kriz de bırakılmış bir olay mı?
Ekim 2007'de krizin geleceğini yazmıştım. "Borsa 58-60 bin aralığında. Dolar 1,15'e gidiyor. Bu iş bitti, çok ciddi satış krizi geliyor. Nakit kraldır." Sistem olgunluk noktasına gelince, petrol 150 dolar dahi olsa, marjinal bir fiyatı sistem daha yukarı götüremiyor. Bu fizik kuralıdır, entropi. Evrende tek bir istisna vardır. Sürekli genleşen evrenin kendisidir. Onun haricinde bütün sistemler doğar, olgunluk noktasına gelir ve çöker. Marjinal para finans piyasalarına aktı. Ama bir süre sonra tepe noktasına geldi, petrol 150 doları geçse dahi sistem genleşemedi. Entropi budur işte. Dolayısıyla bu bir kriz değildir, rant transferidir. Karların cebe konması, enayilerin kandırılması gerekiyordu. Para, karı realize edenlerin kasalarında duruyor. Para kaybolmaz. 2001'den 2007'nin kasımına kadar bütün piyasalar yukarı gitti. Bir senede karı cebe koydular.

-Glabol yerleşik düzen mi yaptı bunu?
Evet. Türkiye'de de var mı zarar eden banka? Banka ve finansal şirketlerin karlarına bakın.

-"Uluslararası bankalar çöktü, Türkiye'dekiler ayakta kaldı" sözleri masal mı peki?
Hepsi hikaye. Uluslararası bankalar çökmedi. Bu aslında yeni dünya düzenine geçiş adımıydı. Ulus devletlerin varlıklarını özel sektöre aktardılar. ABD 3 trilyon dolar verdi. Senato sordu, para nereye gitti? Devlet sırrı söyleyemeyiz. Belçika, yok canından 76 milyar dolar verdi. Fransa, İngiltere, Almanya...

-Bu sırada Türkiye'de ne oldu?
Türkiye çok önemli bir şey yaptı. Başbakan ne dedi, "Kimseye verilecek bir dolarımız yok."

-Olayı gördü yani...
Gördü, holdingler, şirketler ağlamadı mı Türkiye'de yardım istiyoruz diye. Fabrikalar adamları kapı önüne koymadılar mı? Bilançolarına bakın hepsi faaliyet dışı kar göstermiş. Türkiye bu tuzağa düşmedi.

-Obama, bu sistemin getirdiği biri mi, değilse siyah kalabilecek mi ya da?
Siyah kalamaz. Geldiğinden beri bir şey yapabildi mi? ABD'de rant kavgası o kadar büyüktür ki, içerideki güvenlik şirketlerine aktardıkları para 100 milyar dolarlara geldi. Hiç kimse bu rantı kesemiyor. ABD halkı son 9 yılda 3 trilyon dolar ödedi silaha. Paralar, 10 tane şirketin kasasına gitti. Obama hikaye, ABD'yi askerî sınai kompleks yönetir. Vietnam savaşından beri böyle.

-Askerî sınai kompleksi kim yönetiyor?
Bunları birbirine bağlayan güç paradır. Şu anda Alman ekolü ile Amerika kıtasından kaynaklanan ekoller arasında bir çatışma var. Türk donanması Alman gemisi mi, Amerikan gemisi mi alacak; 10 yılların savaşıdır bu. Donanmamızın yarısı ABD, yarısı da Alman malı. Uyumsuzdur. İki donanmamız var aslında. Güçler savaşı içinde Türkiye'deki yerleşik sistem aslında ABD'ye yakın görünse de Almanya'ya yakındır.

-Son yıllarda Türkiye'de cumhuriyet ve demokrasi eksenli derin tartışmalar yaşanmakta. Özelikle 'cumhuriyetçiyim' diyenler, demokrasiye niye biraz farklı bakıyorlar şimdilerde?
Atatürk yaşasaydı, yerleşik düzenin bu kadar etkin olmasına izin verir miydi? 5 bin kişiye Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün varlığının, yılda 50 milyar dolarının faiz olarak ödenmesine izin verir miydi? Vatandaşın geçmiş 10 yıllarda yok sayılmasına, dışlanmasına, Türk-İslam sentezi, Türk-İslami değerlerin dışlanmasına, diğer değerlerin merkeze oturmasına izin verir miydi? Atatürk'ü kullanıyorlar. Onların Atatürk'ü ile bizim Atatürk'ümüz farklı.

- Sizin anladığınız Atatürk'ün farkları ne?
Benim anladığım Atatürk'e göre Türkiye'de herkes tek ulusal kimlik altında çoklu kültürel kimliğini yaşayabilir. Vatandaşın bordrosundan peşin kesilen yüzde 30-40, 5 bin kişinin cebine bir yıllık faiz olarak gittiğinde bu Atatürkçülük değildir. Vatandaş dinî değerlerini yaşayamıyorsa, uç noktaya kayması ayrı, inanç özgürlüğü yoksa, başı bağlı bir bayan İngiliz Dili ve Edebiyatı'nda bile okuyamıyorsa... Doktor, hemşire olur mu, kamu görevi yapar mı tartışılır. Kamu görevi yapmasına ben de karşıyım ama niye kimya mühendisi olamasın? İnanç özgürlüğü, devletin en büyük düşmanıymış gibi pompalanıyorsa sürekli, niye Mesut Yılmaz, Tansu Çiller değil de Erbakan karşı karşıya getirildi ordu ile? Kimi kontrol edemiyorlarsa şeriatçı ilan ediyorlar.

- İdeal Türk genci modeli oluşmasın diye irtica söylemlerini ortaya atmak yerleşik düzenin oyunu mu?
Türkiye'deki maşalar kendi çıkarlarını koruyorlar. Dünyadaki büyükler de Türkiye'deki maşalarını kullanarak Türkiye'nin büyük çıkarlarını engelliyorlar. Niye Suriye ile ticaret yapmayalım? İran ile 35 milyar dolar ticaret hedefliyoruz. 200 milyon dolar ticaret yapıyorduk bu ülkeyle. Rusya'yla, Hindistan'la, Çin'le neden ticaret yapmayalım? Ya bu adamların kafası boş ya da birileri önüne koyuyor metinleri. Bir medya mensubunun, yüzümüzü Batı'ya mı dönüyoruz, Doğu'ya mı dönüyoruz diye yazması... Yav, İran ile ticaret yapmak demek Humeyni rejimini alıp Ankara'ya oturtmak demek mi?

-Çin'in ağırlığı ve yeri ne son yıllarda?
Çin kendine özgü bir model. ABD parasını kullanıyor; ama onu siyasi işlerine karıştırmıyor. Yavaş yavaş gelişen bir yapı. Alışıyor. ABD ve çevresi, dünyanın süper gücü. İkinci süper güç, Türkiye ve çevresi... Üçüncü süper güç, Rusya, Hindistan, İran ve Çin dörtlüsü... Bunun haricindekilerin hepsi yok olacak. Türkiye'de bugün tasfiye olan medya şirketlerinin kökü Avrupa Birliği'ne (AB) dayanır. Stratejileri, birliği öne çıkarmak. Dünya düzeninde AB diye bir şey yok. ABD'nin karşısında Rusya, Hindistan, İran ve Çin bloku yerleşecek. Böylece yeni diyalektik oluşturulacak.

-Türkiye bölgesinde ve dünyada senaryolarda metin yazabilen bir ülke haline mi geldi?
Geliyor.

-Yönetmen olabilir mi ileride?
Türkiye önümüzdeki 10 yılda kartlarını iyi kullanırsa, manipülatörleri temizleyebilirse, içindeki yerleşik düzeni tamamen kurutabilirse, iplerini eline alırsa, Türk ve Müslüman değerlerine sahip çıkarsa, komşularıyla barışıp onları bir şeriat yuvası olarak algılamazsa önü çok açık. Bir daha ekonomik krizlerin olması, ülkeye Kemal Derviş'lerin gönderilmesi çok zor. Türkiye artık kendi kaderini eline almış bir ülkedir.

Türkiye'nin tekrar eskiye dönmesi için yerleşik düzenin Başbakan Erdoğan'ı bir şekilde yok etmesi gerekiyor. Birkaç yolu var. Ya olayı provoke edip erken seçim yaptıracaklar. Bir araştırma yayınladılar. AK Parti yüzde 30, CHP yüzde 29. Tamamen manipülasyon. İki, orduyu hükûmete kışkırtacaklar. Üç, inanılmaz provokasyonlara imza atacaklar. Normal seçim tarihine kadar AK Parti'yi bitirip Erdoğan'ı uzaklaştıracaklar. Erdoğan'ın bir dönem daha olması lazım. Yerleşik düzene karşı verdiği cesaretli savaş sebebiyle yanındayım. AKSİYON

 

 

Sayfayi öner
Yorum Ekle
Yorumlar(0)
Oluşturma 10 Kasım 2009 Salı 11:02

 

Firma Tanıtımı
Taziye Çadırı İmalatçısı Kayseri Emek Çadır
Taziye çadırı, yakınlarını kaybeden ailelerin taziye için gelen misafirlerini ağırlamalarına imkan tanıyan özel bir mekandır. Kapalı bir alan sunarak her mevsimde pratik bir çözüm sağlar.
3D Yazıcı Pla Filament Matersan Ender 3D
3D yazıcılar, dijital tasarımları katman katman fiziksel nesnelere dönüştüren harika cihazlardır. Bu teknoloji, endüstriyel üretimden kişisel kullanıma kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. 3D yazıcı, birçok endüstride kullanılmaktadır. PLA filament, polilaktik asit kısaltmasıdır ve doğal kaynaklardan elde edilen bir biyoplastiktir. Bu özellikleri sayesinde çevre dostu bir malzeme olarak öne çıkar. 3D baskıda sıklıkla kullanılan bir filament çeşidi olup, genellikle makul bir fiyatla temin edilebilir.
Basketbol Potası Fiyatları Parmosan Basketbol Potası
Basketbol, dünyanın en popüler sporlarından biridir. Bu spor, hem profesyonel hem de amatör düzeyde oynanmaktadır. Basketbol oynamak için gerekli ekipmanlardan biri de basketbol potasıdır basketbol potası fiyatları, potanın özelliklerine ve kullanım alanına göre değişmektedir.
Modelka Çelik Kapı Fabrikası Ucuz Çelik Kapı Fiyatları Yangın Kapısı
Yangının yayılmasını önleyen kapılar yangın kapısı olarak Modelka tarafından tasarlanmıştır. Güvenli bir çelik kapı fabrikası seçimi önemlidir. Yangın kapısı fiyatları, boyut, malzeme kalitesi ve özelliklere bağlı olarak değişebilir. Güvenliğinizi düşünerek doğru yangın kapısını seçmek önemlidir. Modelka gibi güvenilir firmaları tercih edin.
Kayseri Spor Salonu İyc Spor Merkezi
Kayseri spor salonu İyc spor merkezi, bu alanda kendini kanıtlamış ve spor yapmayı sevenlerin ilk tercihi haline gelmiştir. Spor salonumuz, modern ekipmanları ve uzman antrenörleriyle sizlere en iyi spor deneyimini sunuyor.
Yerden Isıtma Çok Yakar Mı?
Yerden ısıtma mı petek mi daha avantajlıdır? Gibi sıkça sorulan sorular, merak edilen ve araştırılan konular arasındadır. yerden ısıtma sistemleri petekli sistemlere göre %44 daha az yakıt harcar ve yaklaşık %30 oranında tasarruf sağlamaktadır.
Kamelya Fiyatları Parmosan Kamelya İmalatı
Gölgelik ve oturma alanı sağlayan kamelyalar, hem estetik hem de işlevsel açıdan oldukça faydalıdır. Kamelya fiyatları, ürünün malzemesine, boyutuna, tasarımına ve işçiliğine göre değişiklik gösterir.
Kayseri Avukat Guga Hukuk Bürosu Kayseri Boşanma Avukatı ve Ceza Avukatı
Guga Hukuk bürosu olarak Kayseri ve çevre illerde kayseri avukat, boşanma avukatı, ceza avukatı, icra avukatı, icra avukatı, tazminat hukuku avukatı, trafik kazası avukatı ve miras hukuku avukatı olarak sizlere en iyi hizmeti vermekteyiz.
Kayseri Yüzme Havuzu İyc Spor Merkezi
Kayseri yüzme havuzu, modern yaşamın yoğun temposundan uzaklaşmanın en mükemmel yollarından biridir. Kayseri yüzme hizmetimiz, bu özel deneyimi sizlere sunuyor.
Kutu Harf Kayseri Reklam Tabela Umay Reklam
Kutu harfler, çeşitli alanlarda kullanılabilirler. kutu harf üreticisi Umay Reklam uygulama alanları İşletme tabelalarında, fuar ve etkinliklerde, iç mekan dekorasyonunda sıklıkla görebiliriz.
Kayseri Yüzme Havuzlu Fitness ve Spor Salonu İyc Spor Merkezi
kayseri fitness arayanlar için İYC kayseri spor salonu, mükemmel bir seçenek. Tesis, şehir merkezinde, ulaşım açısından kolay bir konumda yer almaktadır. kayseri yüzme havuzuna ve diğer spor olanaklarına sahiptir.
Çatılı Piknik Masası Parmosan Piknik Masası
Piknik yapmak, açık havada keyifli vakit geçirmenin harika bir yoludur. Ancak güneşin veya yağmurun sizi rahatsız etmesini istemiyor musunuz? Parmosan çatılı piknik masası devreye giriyor! Çatılı piknik masaları, açık hava etkinliklerinizi daha keyifli hale getirmenin mükemmel bir yolunu sunar.

 

Hak Enerji Yerden Isıtma
Kayseri Haberler | Kayseri | Anne & Çocuk & Bebek | Bilim Teknik | Finans | Sağlık | İş & Eğitim | Hava & Yol | Resimler  | İstatistiklerimiz | Reklam  | İletişim

 

 

Kayseri Emlak
Kayseri Otomobil
Eleman İlanları
İş İlanları
Diğer İlanlar
• Elektronik
Kayseri Tarihi
Kayseri Coğrafyası
Kayseri İlçeleri
Kayseri Firma Rehberi
 • Demografik Yapısı
 • İl Yönetimi
 • Kültürü
 • Folkloru
 • Turizmi
 • Ekonomisi
 • Kayseri Fotoğrafları
 • Kayseri Gelenekleri
 • Kayseri Genel Bilgiler
 • Kayseri Spor
 • Kayseri Haritası
 • Kayseri İz Bırakanlar
 • Kayseri Nostalji
 • Kayseri Nüfusu
 • Kayseri Sağlık
 • Tarım Hayvancılık
 • Kayseri Ulaşım
 • Kış Sporları
 • Tuzla Gölü
 • Erciyes Spor
 • Sultan Sazlığı
 • Kayserililik
 • Kayseri de Bir Gün
 • Nöbetçi Eczaneler
 • En Güzel Mekanlar
 • Vefat Edenler
 • Kan Bankası
 • Oyunlar
 • IQ Testi
 • Reklam
 • Egzersiz Hareketleri
 • Rüya Tabirleri
 • Burçlar
 •
Şifalı Bitkiler
 • Gönül Köşesi
 • İsminizin Anlamı
 •
Sinema Salonları
 • Şiirler
 • Foto Galeri
 • İstatistikler
 • Türkülerimiz
 • Sözlük Çeviri
 •
Videolar
 • Edebiyat
 • Tiyatro
 • Konser Konferans
 • Tarihi Yerler
 • Sinema Haberleri
 • Kayseri Sinema Salonları
 • Genel Kültür Maneviyat

 Kayseri Copyright © 2007 - 2024 Kayseri Haberleri Kayseri Firmaları www.kayserikent.com Tüm hakları saklıdır.

Kayserikent.com'un Amacı İnternet üzerinde Kayseri ile ilgili akla gelebilecek her türlü bilgiyi kategorilere ayırarak bilgiye kısa ve çabuk ulaşılmasını sağlamak, Kayseri de ticari, ekonomik, kültürel ve sanatsal alanlarda faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşları bir çatı altında toplamak, günlük taze haberlerle Kayseri dışındaki Kayserilileri Kayseri de olup bitenlerden haberdar etmektir. Kayserikent.com'un Hedefi Kayseri ile ilgili bilgi arayan herkesin ilk aklına gelen kaynak olmaktır. Kayserikent.com, bu amaçla çıktığı yolda hergün daha iyiye ulaşmak için çalışmaktadır. Neden İnternet Reklamcılığı? İnternet, Türkiye ve dünyada iş hayatının kaçınılmaz bir parçası haline gelmiştir. Artık şirketler reklam bütçelerinde internet reklamcılğınada yer ayırmaktadır. Ulaşılan hedef kitle göz önünde bulundurulduğunda internet üzerinden yapılan reklamlar diğer araçlara göre karşılaştırılamayacak kadar ekonomiktir. Geleneksel reklam araçlarından daha etkili ve ölçülebilir olması da internet reklamlarını daha etkili kılmaktadır. Neden İnternet Reklamcılığında Kayserikent.com ? Genel internet siteleri elbette daha fazla sayıda kullanıcıya hizmet vermekte, ziyaretçi sayıları günde yüzbinleri bulmaktadır. Ancak siteleri ziyaret eden kullanıcıların sizin firmanızın ürün ve hizmetleri ile ilgili olma olasılıkları düşünüldüğünde reklam için harcanan paranın çok küçük bir bölümünün amaca uygun ziyaretçiye ulaştığı görülmektedir. Kayserikent.com da reklam Kayserililere doğrudan ulaşabileceğiniz en etkili araçtır. Hedef Kitlenize Kayserikent.com İle Ulaşın! Kayseri'nin en büyük şehir portalı Kayserikent.com, her ay 120.000 Kayseriliye 800.000 sayfa gösteriyor. Kayserililerin internetteki buluşma noktası Kayserikent.com, internetteki tanıtım ihtiyacınızı fazlası ile karşılamaya hazır profesyonel bir sitedir. Reklamlarınız, ayda ortalama 5000 - 10.000 basılan sektörel dergilere oranla çok daha fazla kişiye daha uygun fiyatla ulaşacaktır.

Bu site en iyi IE 5.0 üstü tarayıcılar ve 1024x768 ekran çözünürlüğü ile görüntülenir.

Web Tasarım  Kent Media

Popüler Sayfa Etiketleri

kayseri haberleri  kayseri firma rehberi  kayseri emlak  kayseri nöbetçi eczane  kayseri iz bırakanlar  kayseri katalog  kayseri sektör  kayseri mobilya  Mobilya Kayseri  Kayseri Mobilya İmalat  KAYSERİ  kayseri resim foto  Kayseri Resimleri   kayseri'de spor  kayserispor  kayseri spor   kayseri erciyes spor  Erciyes Spor   KAYSERİ HABERLER   kayseri haber  kayseri haberi  kayseri haberleri   kayseri kent haberler  Kayseri Emlak  Kayseri Gazete  Kayseri Gazeteleri  Kayseri tv  Kayseri Develi  Kayseri Yemekleri  Kayseri yerden ısıtma www.hakenerji.com.tr www.yerdenisitma.com.tr www.yerdenisitma.org


Kayseri Kent Portalı haberler firmalar ve aradığınız herşey burada. Kayseri güncel haberler ve son dakika haberleri